Kağıttan temizlik ürünleri bir anda nasıl da, pamuktan
havlularımızın, bezlerimizin yerini aldı. Sorgusuz, sualsiz kabullendik tuvalet
kağıtlarını, peçeteleri, havluları…
Kağıt endüstrisinin "al, at" diyerek verdiği pasla,
kendi kalemize bir güzel "gol" atıyoruz. Kolay, hazır, yıkama derdi
yok, temiz görünümlü, alıyorsun bir sefer kullanıp atıyorsun. Oysa kendimizi,
geleceğimizi atıyoruz çöpe.
Bir kağıt havlu ne kadar kötü olabilir ki?
Yeterince kötü, açıkça söylemek gerekirse ölümcül olabilir. Kağıt
havlularla ilgili problem en başta dioksinin varlığından kaynaklanıyor. 75
üyeden oluşan kimyasal ailesine "dioksin" adı veriliyor. (Bunlardan
biri Vietnam Savaşı’nda ABD tarafından bir silah olarak kullanılmıştı.)
Dioksinler, kağıt sanayinde, klorla ağartma işlemi sırasında oluşuyor ve
araştırmalar evlerimizde kullandığımız ürünlerde dioksinin izlerine dikkat çekiyor.
Araştırmacılar zehirli kimyasallar sıralamasında başı çeken
dioksinlerin, östrojen gibi "doğal steroid" hormonlarını taklit
ederek birçok biyokimyasal reaksiyonu başlattığından söz ediyor. En ufak
miktarları bile, akne ve eklem ağrılarından uykusuzluğa, kansere, doğum
bozuklukları ve bağışıklık sistemi zayıflığına kadar çeşitli rahatsızlıklara
sebep olabiliyor. Dahası dioksinler ve kuzeni "furans" yağda çözünür
olduğundan bedenimizdeki yağ hücrelerinde birikme eğilimi gösteriyor. Dioksinlere
anne sütünde dahi sıklıkla rastlanıyor. Bebekler yetişkinlere göre 200 kat
fazla dioksine maruz kalabiliyor.
Satın aldığımız tuvalet kağıtları, kağıt mendiller, süt veya meyva
suyu kartonları, tamponlar, kahve filtreleri, tek kullanımlık çocuk bezleri,
peçeteler, kağıt tabakalar vs. eğer klorlu ağartma işleminden geçiyorlarsa
düşük dozlarda dioksin içeriyor. Dioksinler bu ürünlerin herhangi birinden
yiyeceklere ve vücudumuzun duyarlı kısımlarına geçebiliyor.
Bu bileşiklerin en ufak miktarının bile laboratuvar hayvanlarında
kansere sebep olduğu belirtiliyor. ABD Çevre Koruma Bürosu dioksinleri
"olası insan kanserojeni" sınıfına alıyor.
Kullandığımız bu ürünler çöplüklerde yakıldığında dioksinler, hava
yolu, sanayinin kirlettiği su kaynakları, bu su kaynaklarıyla sulanan tarım
ürünleri ve su ürünleri yoluyla da bize ulaşabiliyor. Bu arada kağıt hamuru ve
kağıt fabrikalarının atıksularının içerdiği tek zehirli madde dioksin değil.
Ontario Çevre Bakanlığı’nın 1986 yılında yaptığı araştırmada alüminyum ve çinko
dahil dikkat edilmesi gereken 41 madde (benzen, kadmiyum, kurşun, civa PCB’ler,
tölüen vs.) tespit edilmiş.
Dioksinlerden, ağartılmamış veya klor içermeyen kağıt ürünleri
kullanarak kurtulabilirsiniz. Kötü haber ise; düşük talepten dolayı bunların
piyasada bulunmalarının zor oluşu.
Diğer bir çözüm ise geridönüşümlü kağıt kullanmak. Geri dönüşümlü
kağıtlarda diğer ürünlere göre daha az ağartma yapılıyor. Düşük sıcaklıklarda
çalışılıyor olması da geri dönüşümlü kağıtta dioksin oluşumunu azaltıyor.
Avrupa’da birçok kağıt fabrikasında, ağartma işlemlerinde klor
yerine "oksijen", "peroksit" ve "sodyumhidroksit"
kullanılıyor. Fakat teknoloji değişiminin maliyeti kağıt sanayini bu
alternatiflerden uzak tutuyor.
Organik sertifikalı temizlik ürünleri ile hem siz hem de aileniz kimyasal sanayi üretiminin yol açtığı birçok zarardan korunabilirsiniz. Loveorganik.com üzerinden organik temizlik ve hijyen ürünlerine ulaşabilirsiniz.